Balbey Yenileme projesi ile ilgili yaptığı toplantıya Balbey sakinleri yoğun ilgi gösterdi.
11 Aralık 2019 Çarşamba
29 Kasım 2019 Cuma
SALDA GÖLÜNDE SONUN BAŞLANGICI MI ?
Yeşilova sakinlerinin Çevre ve Şehircilik
Bakanlığının, Burdur Yeşilova İlçesi, Salda Gölünde “Millet Bahçesi, Genel alt yapı işleri ve Rekreasyon alanları ile Millet bahçesine ait sosyal donatılar Yapımı” ile ilgili TOKİ aracılığı ile yaptırdığı İHALE işleminin İPTALİ için açılan dava; Isparta İdare Mahkemesinin
yetkisizlik kararı vermesinden sonra Ankara 16.İdare Mahkemesi 2019/1857 E. 2019/2231 K.sayılı kararı ile RET edildi.
Bakanlığının, Burdur Yeşilova İlçesi, Salda Gölünde “Millet Bahçesi, Genel alt yapı işleri ve Rekreasyon alanları ile Millet bahçesine ait sosyal donatılar Yapımı” ile ilgili TOKİ aracılığı ile yaptırdığı İHALE işleminin İPTALİ için açılan dava; Isparta İdare Mahkemesinin
yetkisizlik kararı vermesinden sonra Ankara 16.İdare Mahkemesi 2019/1857 E. 2019/2231 K.sayılı kararı ile RET edildi.
19 Kasım 2019 Salı
DİBE VURMAK
Sit alanı olan 12 bin yıllık tarihi kent Hasankeyf sular altına gömülürken, Gümüşhane Taşköprü yaylasında 12 bin yıllık Dipsiz Göl’ü kurutarak define arama ruhsatı veren çapsızlık, bu kez suyunun hesapsız kullanımı nedeniyle
kuruma tehdidi altında bırakılan Eğirdir Gölü haberleri ile kendini gösterdi.
kuruma tehdidi altında bırakılan Eğirdir Gölü haberleri ile kendini gösterdi.
17 Kasım 2019 Pazar
“KENT HUKUKU" ve "KENTİ BİRLİKTE YÖNETMEK" ÇALIŞTAY SONUÇ BİLDİRGESİ
işbirliği ile 9 Kasım 2019’da Antalya Barosu’nda
düzenlenen çalıştayın teması
“Kent Hukuku ve Kenti Birlikte Yönetmek”ti.
20 Ocak 2019’da aynı işbirliğinin ürünü olan
“Kent Hakkı Forumu”nda belirlenen temalardan biri olan
bu başlık farklı uzmanlar ve aktörler tarafından ele alındı.10 Kasım 2019 Pazar
KENT HUKUKU VE KENTİ BİRLİKTE YÖNETMEK
Sayın Konuklarımız,
Değerli Katılımcılar ve
Basın Emekçileri "kent hukuku ve kenti birlikte yönetmek" konulu çalıştayımıza
Değerli Katılımcılar ve
Basın Emekçileri "kent hukuku ve kenti birlikte yönetmek" konulu çalıştayımıza
hoş geldiniz.
Bu yıl başında düzenlediğimiz “kent hakkı” forumunda; katılımcılarının ortak değerlendirmeleri sonucu tespit edilen hak ihlallerini 5 ana başlıkta toplamıştık.
Bu yıl başında düzenlediğimiz “kent hakkı” forumunda; katılımcılarının ortak değerlendirmeleri sonucu tespit edilen hak ihlallerini 5 ana başlıkta toplamıştık.
1-Halk Katılımı, kent Yönetimi ve işleyişi 2- Çevre, Doğa ve Sağlık 3- Kentsel Doku ve Barınma 4- Ulaşım ve Dolaşım 5 – Eşitsizliğe Maruz Kalanlar ve Sosyoekonomik Dezavantajlılar
Bugün, genel anlamda bütün bu hak ihlallerinin çerçevesini ortaya koymak üzere, “kent hukuku” üst başlığı altında ilk ana başlığımız olan “halk katılımı, kent yönetimi ve işleyişini” ele almak istedik.
Önümüzdeki süreçte de yine “kent hakkı” kavramı üzerinden güncel gelişmelerle birlikte “sağlıklı çevrede yaşam hakkı”, “ulaşım hakkı”, “barınma hakkı”, “su hakkı” gibi konuları ele almak istiyoruz. Böylece yaşam biçimi ve yönetim anlayışı olarak toplumsal olandan yana, kamusal çıkarları esas alan çalışmalar yaparak kamuoyu ile paylaşmayı hedefliyoruz.
Zira “Kent Hakkı” kavramıyla ortaya konulan bütün değerlerin hepimiz için yaşamsal öneme sahip olduğunu düşünüyoruz.
Her şeyden önce, doğal, kültürel, tarihsel olarak sahip olduğumuz bütün değerlerimizi korumak, yaşatmak ve
bu doğrultuda toplumsal ihtiyaçlarımızın ayrıcalıksız bir şekilde karşılanmasını istemek, karar süreçlerinde kentte yaşayanların aktif katılımlarının önünü açmak kent hakkının gereğini yerine getirmektir.
Kentte var olan hakkında söz söylemek, ona ulaşabilmek ve kullanabilmek, aynı zamanda onu değiştirebilme imkanlarıyla birlikte ele alabilmek, kent hakkının kolektif bir hak olarak değerlendirilmesini zorunlu kılmaktadır.
Bu nedenle farklılıklarımızla kendimizi özgürce ifade etmeyi, dışlanmamayı, doğrudan bilgiye ulaşarak kente ilişkin alınan kararlarda söz sahibi olmayı talep etmekten kaçınamayız.
Şurası da bir gerçek ki yetki ve nüfuz sahibi olanlara bel bağlanmanın her birimizi çaresiz bıraktığını deneyimlerimizle yaşamaya devam etmekteyiz.
Bu konuda merkezi veya yerel iktidar sahiplerinin, kendilerine özgü bahanelerine, zaruret hallerine, maksatlı yönlendirmelerine rıza göstermeye devam ettikçe, toplumun çaresizlik halleri sona ermeyecek…
Daha da vahimi, bu süreç hepimizi telafisi imkansız mağduriyetlere ve ekolojik yıkımların başladığı bir girdaba doğru yol almamıza neden olmaktadır.
Yaşam alanlarımızda paraya tahvil edilebilecek her şeye yönelik sınır tanımaz saldırganlıklar, tüm canlı türlerine yönelik yaşanan acımasız kıyımlar, gezegenimizi tehdit eder hale gelen küresel iklim krizi ve bunun sorumlusu olan kapital hegemonya, sonunda bu dünyada hepimizi “olmak veya olmamak” sorununun bir parçası haline getirmek üzeredir.
“…Olmak ya da olmamak…” sorunsalı denildiğinde ilk akla gelen *William Shakespeare’in yaklaşık 400 yıl önce Hamlet eserinde sorguladığı gibi ;
“Düşüncemizin katlanması mı güzel,
zalim kaderin yumruklarına, oklarına
zalim kaderin yumruklarına, oklarına
Yoksa diretip bela denizlerine karşı
Dur, yeter! Demesi mi?” *
Bu soru bütün yakıcılığı ve güncelliği ile hepimizden cevap beklemektedir. Zira bugün de saray yöntemleri ile toplumun zenginlik kaynaklarına el koyanlar, canlı cansız tüm varlıkları, kendi iktidarları için fütursuzca yok sayıyorlar.
Evet, bütün sesi kısılanların, dışlananların, hakkı, hukuku, emeği gasp edilip yaşam alanları talan edilenlerin,
düşlerinin ve korkularının ötesine geçmelerine,
“….zamanın kırbacına,
Zorbanın kahrına, gururunun çiğnenmesine,
Sevgisinin kepaze edilmesine,
Kanunların bu kadar yavaş,
Yüzsüzlüğün bu kadar çabuk yürümesine,
Kötülere kul olmasına iyi insanların … “ *
kayıtsız şartsız itiraz etmek, kaçınılmaz görünen sonumuza dikkat çekmek, bir araya gelerek dur demek bütün duyarlı çevrelerin ortak sorumluluğu olması gerektiğini düşünüyoruz.
Bu yolda bizlerle beraber olan, uzak, yakın yerlerden gelen konuklarımıza, katılımcılara sağlayacakları katkılarından dolayı şimdiden çok teşekkür ediyoruz.
28 Ekim 2019 Pazartesi
SALDA GÖLÜME DOKUNMA
Küçüklüğümden
beri ailem ile birlikte pek çok anımın olduğu, doğa harikası Salda Gölü’nün bu
kez yaşatılması ve korunması için düzenlenen bu toplantıda dava avukatı olarak bulunmamın hüzünlü bir yanı olsa da, “Salda Gölüme Dokunma”platformunun saflarında yer almak, onlarla dayanışma içinde
olmak üzere burada bulunmak bana onur veriyor.
Platformun bu etkinliğinde seçilmiş/halk temsilcileri olarak Burdur Milletvekili ve Yeşilova Belediye Başkanının da yer almasının ve yöre
sakinleri ve duyarlı çevreler ile hep birlikte Salda Gölüne sahip çıkmak üzere çaba
sarf etmemizin son derece önemli ve değerli olduğuna inanıyorum. Bu nedenlerle
davetiniz için teşekkür ederim. Hepimiz hoş geldik ve hep birlikte hoş bulduk.
7 Ekim 2019 Pazartesi
16 Eylül 2019 Pazartesi
HAVADAN "SU"DAN İCRAATLAR
İktidar erimesini önlemek için atak üzerine atak yapıyor. “Beka” söylemi ile yerel seçimlerde sonuç alamamıştı ama terör çeşitlemeleri üzerinden kendini toparlamaya, varlığını sürdürmeye çalışıyor.
4 Eylül 2019 Çarşamba
15 Ağustos 2019 Perşembe
“ULAŞIM HAKKI” EN TEMEL İNSAN HAKKIDIR
15 Ağustos'tan itibaren geçerli olmak üzere
geçtiğimiz günlerde Antalya BŞB tarafından
açıklanan yeni düzenlemelere göre,
toplu ulaşımda 2,60 lira olan tam bilet 3,20 lira,
indirimli bilet 2 lira 70 kuruş, 1,60 lira olan öğrenci bileti ise 1,80 lira, kredi kartı kullanımı 3 lira 20 kuruş, "kullan at" bilet fiyatı ise 3 lira 50 kuruş olacak.
geçtiğimiz günlerde Antalya BŞB tarafından
açıklanan yeni düzenlemelere göre,
toplu ulaşımda 2,60 lira olan tam bilet 3,20 lira,
indirimli bilet 2 lira 70 kuruş, 1,60 lira olan öğrenci bileti ise 1,80 lira, kredi kartı kullanımı 3 lira 20 kuruş, "kullan at" bilet fiyatı ise 3 lira 50 kuruş olacak.
5 Ağustos 2019 Pazartesi
30 Temmuz 2019 Salı
SALDA GÖLÜ'NÜ MAHVETMEYİN
Çevre ve Şahircilik Bakanı gerçekleri gizlemekte, kamuoyunu yanıltıcı bilgiler vermektedir. Salda Gölünün cazibesinden ve gösterilen ilgiden yararlanmak üzere,
yapması gereken görevlerini değil,
bu alanın ticarileştirilmesine, çıkar çevrelerinin zenginleşme aracı olarak değerlendirilmesine yarayacak düzenlemeleri savunmaktadır.
15 Temmuz 2019 Pazartesi
2 Temmuz 2019 Salı
9 Mayıs 2019 Perşembe
BALBEY’DE BİRLİKTE KARAR ALABİLMEK
“Balbey Kentsel Sit
Alanı ve Çevresini kapsayan Yenileme Alanı” planlama ve uygulama süreci hakkında nasıl bir yol izlenecek ?
Türel Yönetiminin bu alanı yerel seçim
malzemesi olarak kullanmak üzere,
2018 Nisan ayından itibaren
son derece
üstünkörü bir el çabukluğu içinde,
neredeyse elden takipli piyasalaştırma
girişimleri hak sahipleri ile
Büyükşehir
Belediyesinin mahkemelik olmasına neden olmuştu.
8 Nisan 2019 Pazartesi
1 Nisan 2019 Pazartesi
24 Mart 2019 Pazar
8 Mart 2019 Cuma
10 Şubat 2019 Pazar
BALBEY’DE ALELACELE HAK GASPI
1992 yılında SİT alanı ilan edilen ve Koruma İmar Planı 1994 yılında onaylanan Balbey Mahalllesi Kentsel Sit Alanı ve Çevresini kapsayan, yaklaşık 16 ha’lık alan, 23.03.2015 tarihli ve 2015/7456 sayılı Bakanlar Kurulu kararına dayalı olarak 24.04.2015 günlü Resmi Gazetede kentsel “yenileme alanı” olarak ilan edilmişti.
8 Şubat 2019 Cuma
7 Şubat 2019 Perşembe
27 Ocak 2019 Pazar
21 Ocak 2019 Pazartesi
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)