“Balbey Kentsel Sit
Alanı ve Çevresini kapsayan Yenileme Alanı” planlama ve uygulama süreci hakkında nasıl bir yol izlenecek ?
Türel Yönetiminin bu
alanı yerel seçim
malzemesi olarak kullanmak üzere,
2018 Nisan ayından itibaren
son derece
üstünkörü bir el çabukluğu içinde,
neredeyse elden takipli piyasalaştırma
girişimleri hak sahipleri ile
Büyükşehir
Belediyesinin mahkemelik olmasına neden olmuştu.
Bu
ve benzeri yaklaşımları nedeniyle Türel Yönetiminin seçimi kaybettiği biliniyor.
Balbey projesinde kent dinamikleri ve hak sahipleriyle birlikte hareket
edeceğini deklare eden CHP adayı Muhittin Böcek ise seçimin kazananı oldu.
Şimdi
sıra Balbey Projesinin rotasının belirlenmesine geldi. Görüşmeler, toplantılar,
brifingler ardı ardına sürdürülüyor…
Mahalle sakinleri de boş durmuyor, “kaale
alınmak” üzere ellerinden geleni yapıyorlar…
Bu girişimleri sonucunda şu ana
kadar kendilerine gösterilmeyen yenileme alanının tamamının tasarım projesini
görme imkanı elde edenler oldu.
Kimi
hak sahipleri de, ”I. Etap proje alanı planlamasını kabul etmiyorsanız, bu
projenin tamamen rafa kaldırılması da önerilebilir” gibi ölümü gösterip sıtmaya
razı etme dilini kullanan yetkililerle karşılaştı.
I.Etap
Proje alanında % 85 kabul imzasının olduğu bu nedenle uygulanması gerektiği
görüşünün kabulü ise şu ana kadar olan biten bütün usulsüzlüklerin, oldu bittilerin,
kollama, kayırma vaatlerinin, kamulaştırma tehditlerinin gölgesinde, sonuçları tartışılmadan attırılan imzaların
üzerinin örtülmesini de sağlamış olacak.
Yaşanan
gelişmelere karşın I. Etap projenin kaldığı yerden devamı edilmesini
kabullenmek, Türel Yönetiminin kendince iş bitirici ama hak
yiyici anlayışına teslim olunması sonucunu doğuracağı kadar, bu alanın
bütünlükçü bir şekilde yeniden ele alınmasına da engel olacak.
Bütün
hak sahiplerince de bilindiği gibi planlar, projeler, yönetmelikler tek taraflı
olarak hazırlandı. Hemen hiçbir çalışma, hak sahipleri ile mutabakata
dayanmamakta. Hak sahiplerini birer rant düşkünü olarak ele alarak, kimi nasıl
ikna ederim kaygısına dayalı ilkesiz, amaçsız ve sırf alanın ticarileştirilmesini
kotarmaya endeksli bu yaklaşım kabul edilemez.
Plan
notlarında da görüleceği üzere tescilli taşınmaz kültür varlığı niteliğindeki
yapıların dışında, bitişik olmayacak şekilde
garaj, çay ocağı, wc, depo, kömürlük dahi yapılabileceğini öngören bir
bakış açısı ile bu yapıları korumak, yaşatmak söz konusu olamayacağı açık bir
konu. Dış doğramalarında PVC yi
düşünebilen bir yaklaşım ile bu tarihi ve kültürel mirası taşıyan alanın
özgünlüğünün, dokusunun, otantikliğininin
sürdürülmesi de mümkün
olamayacak.
Yenileme
alanının adeta inşaat deposu haline dönüştürüldüğü, bu yaklaşım sonucunda tarihsel
ve kültürel varlık olarak tescilli yapıların birer “lekeden” ibaret kaldığı
çıplak gözle bile görülebiliyor.
Oysa bu proje ile Balbey
mahallesinin “Kentsel Sit Alanı” olmasını sağlayan sokak, mahalle, yollar,
dönemsel mimariyi simgeleyen yapılar, bahçeler, bahçe duvarları, kapılar, yapı
malzemeleri v.b gibi kültür varlıklarının korunması ve öne çıkarılması hedeflenmelidir.
Böyle bir alanın ticari ve rantsal kaygılarla tek taraflı olarak
üretilen projelerle heba edilmesi yerine, kentin tüm dinamiklerine açık
tartışma ve değerlendirme platformlarında ele alınması, elde edilecek verilerin
gerekli görülürse ulusal mimari proje yarışması ile projelendirilmesi yoluna
gidilmesi, uygulanacak proje maketinin kentlilerin değerlendirmesi ve buna göre
son şeklinin verilmek üzere teşhir edilmesi, “kenti birlikte yönetmek”
anlayışının en temel ve asgari uygulama seçenekleridir.
Bütün
bu nedenlerle Kentsel Sit sınırları dışında kalan alanın 5366 sayılı yasaya
göre planlanması sonucunda Balbey Kentsel Sit Alanı dışında Balbey Mahallesinin
yaklaşık % 50 sine tekabül eden “Etkileşim Geçiş Alanı” olarak belirlenmiş olan
alanda 3194 sayılı İmar kanunun18. Madde uygulamasıyla oluşan yeni imar
adalarında, yeni yapılaşma koşullarına göre planlamanın şekillendiğini
görmekteyiz.
1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planında 1.
Etap olarak tanımlanarak, yapı koşulları belirlenerek uygulanması öngörülen alan
ile birlikte, bu alan dışında kalan ve 2. Etap olarak adlandırılarak uygulanacağı
algılanan alan incelendiğinde;
2. Etap ile ilgili her ne kadar inşaat emsali
ile yapı koşulları belirtilmemiş olmasına rağmen – ki “Etkileşim Geçiş Alanı”
olarak belirlenmiş alanın bir bütün olarak ele alınarak yapı
koşulları da
tanımlanarak planlanması gerekirken-
Kentsel Tasarım projesi kapsamında sunulan paftalardaki yapılara ait
siluetlerden Mahalleyi
çevreleyen ana ulaşım aksına paralel oluşan yeni imar
adalarında yapı inşaat emsalinde artış yapıldığı, buna dayalı olarak da bina
yüksekliklerinin oldukça artırılmış olduğu,
bunun ise Korunması gerekli “SİT
Alanı” niteliğindeki alanın özgünlüğünü olumsuz etkileyeceği tespit edilmiştir.
Öneri sunu paftalarındaki siluetlerden; Bina kütlelerinin hacimsel büyüklüğü ve
sayısı tarihi ve kültürel doku üzerinde ezici bir etki yaparak bu alanın
dışarıdan algılanmasını zorlaştıracağı tespiti ile birlikte Ana Ulaşım Planı
ile ilişkisi araştırılmadan SİT alanı çeperinde oluşan yapı adalarının altında
yer alacağı öngörülen yer altı Otoparklarının ise ayrı bir sorun oluşturacağı
saptanmıştır.
Zira bu yer altı otoparkları Antalya’nın merkezinde yer alan
tarihi yerleşim alanına ait Raporlarda da belirtildiği gibi yoğun yeşil
dokusunun yok olmasına neden olacaktır. Bu durum Koruma amaçlı planlarına ait
plan hükümlerine de aykırıdır.
Yukarıda
yer alan tespitlerimizin dikkate alınarak, başta bu yanlışlıklar ve
belirsizlikleri de taşıyan “Etkileşim Geçiş Alanı” bütüne ait planın 1. Etap
uygulama planı olarak hazırlanan kısmının iptal edilerek, alan bütününün
Kentsel Yenileme kanunu ve ilkeleri yerine, 2863 sayılı Yasa ve Yönetmelikleri
ile birlikte yine aynı Kanunun ilke kararları esas alınarak revize edilmesini
önermekteyiz.
Yıllardır
çözüm bekleyen ve Kaleiçi dışında ilk yerleşim alanı niteliğinde ki Balbey Mahallesinin özgün dokusunun korunarak
geliştirilmesi yerine, yerleşik halkının dışlanarak ve kimi dayatmalarla ranta
açık uygulanması öngörülen Planlarının iptali sonrası, acilen ALAN BÜTÜNÜNE
YÖNELİK yapı koşulları da dahil, tüm imar uygulamalarının yapılması amacıyla
çalışmaların başlatılarak sonuçlandırılması,
aksi takdirde sürekli bir şekilde yok olan, kaderine terk edilen Kültür
Varlıklarımızın yer aldığı Balbey Mahallesinin de kendi ellerimizle yok edeceğimizi görmemiz gerekmektedir.
“BALBEY MAHALLESİ” nin
“YÜKSEK ALAN MAHALLESİ” ile birlikte ELE ALINARAK PLANLANMASI KENT MERKEZİNİN
DOĞU BÖLGESİNİN GELİŞTİRİLMESİ AÇISINDAN DA ÖNEMİ UNUTULMAMALIDIR...
Hiç yorum yok:
Yaz yorum