Beydağları Sahil Milli Parkı alanında O
lympos
antik kente ait arkeolojik sit alanına bitişik,
orman, tarım arazileri, dere yatağı ile iç içe,
su kaynakları üzerinde ve deniz
kaplumbağalarının üreme alanlarına geçiş güzergahında yasadışı yapılaşmaları
yasallaştıran, yeni yapılaşmalara neden olacak imar düzenlemesine imkan tanıyan
çevre düzeni, nazım ve uygulama planı yapılmak istenmesi ne anlama geliyor ?
Kültür Turizm Bakanlığınca onanarak Antalya Büyükşehir
Belediyesinde 28 Mayısa kadar, Kumluca Belediyesinde 8 Haziran’a kadar askıda
kalacak olan bu planlara neden itiraz edilmesi gerekiyor ?
Yasal düzenlemeler, Planlama ve Koruma Hukuku, uluslararası
sözleşmeler ve bildirgeler bakımından yapılan bu düzenlemelerin bir karşılığı
bulunuyor mu ?
Olympos antik şehrinde Homeros’un İlyada’sında geçen
Chimera ve Bellerofon efsanesine konu olan, çok eski zamanlardan beri yanan gaz
alevinin, merkezi ve yerel yönetim işbirliği ile adeta bütün alanı ateşe vermek
üzere kullanılmak istendiğini düşünmemek mümkün değil.
Olympos, ilk
kez tarih sahnesine çıktığı Likya Birliği dönemlerinde korsanların da
egemenliği altına girdiği biliniyor. Sonrasında Roma’lılar, Bizans’lılar,
Selçuklu, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin emanetinde bulunan bir dünya
mirası olduğu da hepimizin malumu. Korunarak gelecek nesillere aktarılması
gereken bu tarihsel, doğal, kültür ortamı şimdi kuruluşundaki ilk
zamanlarındaki gibi korsanlığı aratmayan saldırılara maruz kalmış durumda.
Korsan, zaman
ve mekan farkı da olsa, sonuçta başkalarının haklarını zorla ele geçirene
denir. Karada veya denizde olması fark etmiyor;
yağma, zapt ve ganimet ile sınırlı algısıyla, korsan için hak, hukuk
adalet veya insani değerlerin önemli olmadığı çok açık. Onun için kısa erimli hedeflere
ulaşılması ve öznel beklentilerinin karşılanması yeterlidir.
Belli ki paraya tahvil edilebilecek her şeyi piyasalaştırıp,
ticarileştirirken kural tanımamak,
korunması gereken varlıklarımız konusunda dahi
kuralsızlığı meşrulaştırmak ve
bütün bunlardan her seferinde zenginleşme fırsatı olarak
yararlanmak,
bu amaçla demagojik, yönlendirici söylemlerle kamuoyunu
yanıltmak,
siyasi otoritenin arkasında hizalanarak kamusal haklarını
savunanlara, itiraz ve eleştiri haklarını ifade edenleri dışlayarak, sataşarak
bildiğini okumak;yeni zamanların korsanlık yöntemleri olduğunu artık
hepimiz yeterince anlamış bulunuyoruz.
O nedenle Antalya Kent İzleme Platformu, konusunda uzman olan
katılımcılarının katkılarıyla çok kısa bir süre içinde kamuoyu ile paylaşmak
üzere “OLYMPOS raporu” hazırladı.Bu raporda ayrıntılı açıklamalarla ve gerekçeleriyle Olympos’ta
öngörülen imar düzenlemesindeki usulsüzlükler, hukuka aykırılıklar 8 başlık
altında ayrıntılı olarak ortaya konuldu. Ve bu alanda;
1) YASA DIŞILIK
YASALLAŞTIRILMAMALIDIR
2) ÖNCELİĞİMİZ TABİAT VE
KÜLTÜR
VARLIKLARIMIZIN KORUNMASI OLMALIDIR
3) PLANLAMA İLKELERİ İHLAL
EDİLMİŞTİR
4) YAPILAŞMA VE İNSAN
YOĞUNLUĞU AZALMAYACAKTIR.
5) İMARA AÇILAN ALAN MENFAAT
ÇATIŞMALARINA ZEMİN HAZIRLAMAKTADIR
6) KAMUSAL ÇIKARLARIMIZ ESAS
ALINMALIDIR
7) ARKEOLOJİK ARAŞTIRMALARA
DEVAM EDİLMELİDİR
8) DENETİM ve
UYGULAMA İÇEREN HER TÜRLÜ DÜZENLEME ESAS AMACA HİZMET ETMELİDİR
saptamalarıyla mevcut sorunların, alanın kendi bütünlüğü içinde ele alınmasının gerektiğinin altı çizildi.
İmara açılan bu alanda nasıl hareket edilmesi gerektiğini
de öneren bu çalışma son olarak ilgililere yanlışlarından dönülmesi çağrısında
bulunuyor.
Umarız yanlıştan dönülerek bu alanın esas amacına uygun
düzenleme yapılmasının önü açılır.
Aksi halde, itirazlar itirazları kovalar, davalar da
davaları,
ta ki direne direne, kamusal menfaatlerimizi
gözetmeyen yönetim anlayışlarının korsanlıklarına son verene kadar.
Hiç yorum yok:
Yaz yorum